İhracatçımız Büyük Sınavı Başarıyla Geçti
Yeni yıla girerken, yılın ilk yarısında zor bir piyasanın bizi beklediğini biliyorduk. Tüm planlarımızı buna göre yapmış ve hedeflerimizi de o ölçüde belirlemiştik. Yılın ilk çeyreğinde en büyük ihracat pazarlarımızda derinleşen resesyon, bankacılık krizi ve yaşadığımız büyük deprem ile ihracatçılarımız zor bir dönem geçirdi. Fakat şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin yarattığı ekonomik zararın büyüklüğü bizim için şu mesajı içeriyordu: Umudumuzu kaybetme ve hedeflerimizi deprem nedeniyle revize etme lüksümüz yok.
Bu nedenle bir yandan depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışırken üretimin ve ihracatın devam etmesi için de çalışmalar yaptık. Üretim, deprem bölgelerinde hayatın normale dönmesi ve ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip. Bu nedenle, toplam ihracatımızda yüzde 10'luk paya sahip olan depremden etkilenen 11 ilimizde, çarkların yeniden dönmeye başlaması için hızlı adımlar attık. Bölgedeki üreticilerin taleplerini ilgili bakanlıklara iletip çözüm istedik. 1.000 adet konteyner ve prefabrik konut projemizde çalışmaları hızlandırdık. Kısa sürede konutlara depremzedelerin yerleştirilmesine başlayacağız.
Şubat ayında ihracatta kan kaybetmiş olsak da ümidimizi kaybetmedik ve tüm dünyada yeni pazarlar aramaya devam ettik. İhracatçı birliklerimizle birlikte sadece mart ayında dünyanın dört bir yanına 15'den fazla alım ve ticaret heyeti düzenledik ve bu heyetler artarak devam ediyor. Yılı 100 ticaret heyeti ile tamamlamayı hedefliyoruz. Ayrıca yıl sonuna kadar 45 alım heyetini de inşallah ülkemizde ağırlayacağız.
ABD'de başlayan bankacılık krizi ile birlikte küresel ticaretteki fırtına sertleşiyor olsa da yaptığımız ticaret heyetlerinde ülkemiz için büyük bir potansiyelin mevcut olduğunu görüyoruz. Tüm firmalarımıza 'ticaret heyetlerine katılın' çağrımı bir kez daha yinelemek istiyorum. Çünkü ihracatta atılacak her bir başarılı adım, yaralarımızı sarmaya yardımcı olacaktır.
Mart ayında ortaya koyacağımız performans çok önemliydi ve ihracatçımız bu büyük sınavı başarıyla geçti. Asrın felaketine rağmen bir önceki yılın aynı ayına göre ihracatımızı artırmış olmamız, yabancı alıcılara da güven verdi. Her şeye rağmen üretme yeteneğine sahip olduğumuzu bir kere daha gösterdik.
İlk çeyrekte önemli bir virajı döndük. 2023 sonu belirlediğimiz hedefe ulaşabilmemiz hatta aşabilmemiz için ihracatçılar olarak tek isteğimiz, kur politikasının üretici ve ihracatçıyı destekler noktada olması. İhracatçılarımızın mevcut olan pazarları koruma noktasında zorluklar yaşadığının farkındayız ve bu konuyu ısrarla ilgili kurumlara iletiyoruz.
300 milyar doların üzerinde ihracat hedefimiz için mutlaka yeni pazarlar bulmamız gerekiyor ve bunu yaparken mevcut pazarları da kaybetmememiz lazım.
Bunu da ithalatı değil, ihracatı destekleyecek bir kur politikasıyla sağlayabiliriz.