Fırsatları Doğru Okumalıyız
280 milyar dolar ihracat hedefiyle başladığımız 2025'te dört ayı geride bıraktık. Nisan ayı ihracat verilerimizi ve dört aylık performansımızı Diyarbakır'da kamuoyuyla paylaştık. Nisan'da 20,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 artıdayız. Önceki üç aya göre daha yüksek oranlı artışta nisanda takvim etkisiyle iki iş günü fazla çalışmamızın katkısı olduğunun altını çizmem gerekiyor.
Ocak-Nisan döneminde dört aylık ihracatımız 86,2 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 265 milyar dolara ulaştı. İlk dört aylık ihracatta yüzde 4, 12 aylık ihracatta yüzde 2,7 artıdayız. Nisan ayında hizmet ihracatımızın ise 7,6 milyar dolar civarında geleceğini tahmin ediyoruz.
Mal ihracatında 280 milyar dolarlık hedefe ulaşabilmemiz için ihracatımızı en az yüzde 7 artırmak durumundayız. İlk dört ayda arzu ettiğimiz oranın gerisinde kalsak da hedefe ulaşmak için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bu ay ABD, İspanya, Irak, Arnavutluk, Tunus ve Güney Afrika'ya ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. Firmalarımızı bir kez daha ticaret heyetlerimize davet ediyorum. Çünkü belirsizliklerin arttığı dönemlerde güven unsuru çok daha fazla öne çıkıyor. Heyetler aracılığıyla kuracağımız yüz yüze iletişimle süreci fırsata çevirebileceğimizi unutmamalıyız.
TİM olarak dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Küresel talebin yavaş seyrettiği bir dönemde ABD ile Çin arasındaki tarife gerginliği belirsizlikleri daha da artırıyor. Bu gerginlik ve belirsizlikler, tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarken, küresel büyüme beklentilerini zayıflatıyor.
Risklerin yanı sıra fırsatları da barındıran bu dönemde daha dikkatli adımlar atmak durumundayız. Sürecin olası hasarlarını en aza indirmek için yedi başlıkta topladığımız tespit ve önerilerimizi burada bir kez daha paylaşmak istiyorum.
- Girdi maliyetlerini minimize edecek yollar aramalıyız.
- Tedarik zincirlerimizi çeşitlendirmeliyiz.
- Dış şoklara karşı dayanıklılığımızı artırmalıyız.
- Finansmana erişimi kolaylaştıracak çözümler üzerine daha fazla düşünmeliyiz.
- Yeni pazar fırsatlarını daha erken tespit edebilecek mekanizmaları güçlendirmeliyiz.
- Küresel olumsuzluklara karşı yalnızca savunma refleksiyle hareket etmek yerine fırsatları doğru okumalıyız.
- Gelişmeleri ihracatımız için yeni açılımlar yapabileceğimiz bir sürece dönüştürmeliyiz.
Hepinizin yakından bildiği gibi ilk maddede yer alan girdi maliyetleri ile ilgili problem nedeniyle 1,5 yıldır rekabetçilikte zorlanıyoruz. Her platformda dile getirdiğimiz bu sorunun aşılması halinde ihracatta yeni bir ivme yakalayacağımıza ve hedeflerimize daha emin adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum.