İhracatımızı Yeniden Büyümenin Lokomotifi Yapmalıyız
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) şubat ayının son gününde 2024 yılının büyüme verilerini açıkladı. Türkiye ekonomisi küresel belirsizliklere rağmen 2024'te yüzde 3,2 büyüdü. OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını elde eden iki ülkeden biri olmamızdan elbette gurur duyduk. Bu başarı, ekonomimizin dayanıklılığını bir kez daha kanıtlarken, aynı zamanda son dört yıldır sanayinin büyümedeki payının azalması ve ihracatın katkısının düşmesi gibi üzerinde durmamız gereken öneli konuları da gözler önüne seriyor.
Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi kalıcı ve sağlıklı büyümeyi ancak üretim ve ihracatla gerçekleştirebiliriz. Ancak hem üretimde hem de ihracatta hızımızın kesildiği bir dönemden geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. Tabloyu ihracat verilerimizde de net bir şekilde görüyoruz.
Örneğin şubat ayında ihracatımız 20,8 milyar dolarda kaldı. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 eksideyiz. Mal ihracatı yapan 26 sektörümüzden 17'si geçen ay eksi yazdı. Hatırlanacağı gibi 2025'e 280 milyar dolarlık ihracat hedefi ile başlamıştık. Hedefe ulaşmak için ihracatımızı yüzde 7 büyütmemiz gerekiyor. İlk iki ayda bu hedefin gerisinde kaldık. Avrupa pazarında talebin zayıf seyretmesi ve daha da önemlisi rekabetçiliğimizdeki zayıflama, ihracat artış hızımızı olumsuz etkiliyor.
Bu yıl 280 milyar dolarlık ihracat kolay ulaşılabilir bir hedef olmamakla birlikte, hızımızı kesen engellerin kaldırılması halinde çok daha fazlasını yapabiliriz. Çünkü ülkemizin potansiyelini, 150 bini aşkın üyesi bulunan ihracat ailemizin yılmayan azmini, çabasını biliyorum. Biz de ihracat ailemizden aldığımız bu güçle bütün zorluklara rağmen karamsarlığa kapılmadan, yeni fırsatlara odaklanıyoruz. Pazar çeşitliliğimizi artırmak, katma değerli ihracatımızı güçlendirmek ve ihracatçılarımızın sorunlarını yerinde dinleyip çözüm bulmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
Bölgesel ihracat buluşması toplantılarımızla sahadayız. İzmir ve Trabzon'un ardından yılın üçüncü bölgesel ihracat buluşmasını 26 Şubat'ta Mersin'de gerçekleştirdik. İhracatçılarımızın sorunlarını, talep ve önerilerini dinledik. Birlikte neler yapabileceğimizi istişare ettik. Elbette sorunları dinlemekle kalmıyoruz. Sorumluluk alanımıza giren konular için hızla çözüm üretiyoruz. Diğer konuları ise ilgili kurumlara iletip çözüm için takipçisi oluyoruz.
Son iki yıldır olduğu gibi bu yıl da heyet programlarına hız kesmeden devam ediyoruz. Bu ay Bulgaristan'da, nisanda ise Çin ve Libya'da gerçekleştireceğimiz ticaret heyetleri ile yeni fırsatlar yakalamak için yoğun bir çaba sarf edeceğiz. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantımızda Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'i ağırlayacağız. Kendisine bakanlığının sorumluluk alanına giren konularla ilgili görüş, talep ve önerilerimizi birinci ağızdan ileteceğiz.
Küresel ekonomiyi derinden etkileyen savaş ve çatışma ortamları, ihracatımız üzerinde de ciddi baskılar oluşturuyor. Barış ve istikrar ortamının sağlanması, ihracatçılarımızın yeni pazarlar keşfetmesi ve mevcut pazarlarda güçlenmesi açısından hayati önem taşıyor. Bu vesileyle, ramazanın tüm dünyaya barış, huzur ve refah getirmesini; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhumuzu pekiştirmesini diliyorum.