Önümüzdeki Üç Aya Odaklandık
Zor bir yılda ekim ayıyla birlikte son virajına girdik. Barışın ve huzurun egemen olduğu bir dünya hayal ederken, ne yazık ki yakın coğrafyamız, büyük bir şiddet sarmalında. Gazze'de katliama tam bir yıldır devam eden İsrail'in Lübnan'a da saldırmasıyla bölgemizdeki gerilim iyice tırmandı. Ukrayna'daki savaşta da maalesef ufukta bir barış umudu görünmüyor.
Ülke olarak çok kritik bir dönemden geçtiğimizi ve çok dikkatli olmamız gerektiğini biliyorum. Çevremizdeki bu çatışmalar hem güvenliğimizi hem de ekonomimizi tehdit ediyor. Tırmanan gerilimle birlikte Ortadoğu'ya ihracat süreçleri de daha kritik hale geliyor.
Dokuz aylık ihracata baktığımızda aylık iniş çıkışlar olmakla birlikte genelde yatay bir seyir görüyoruz. Temmuz ve ağustosu artıda kapatan ihracatımız eylülde yüzde 1,8 gerileyerek 22 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Dokuz aylık ihracatımız ise yüzde 3,2 artışla 192,8 milyar dolar seviyesine yükseldi. Geçen yıla göre artıda olmakla birlikte, arzu ettiğimiz noktada değiliz. İhracattaki yatay seyir daha çok ulusal konjonktürden kaynaklanıyor. Maliyetler ve kur arasındaki makas açıldığı için rekabetçiliğimizin zayıfladığı bir dönemde geçiyoruz. Diğer taraftan küresel gelişmelerin etkilerini de göz ardı edemeyiz. Avrupa Birliği'nde talebin zayıf seyretmesi, özellikle en büyük pazarımız Almanya'da resesyon endişesi ihracatımıza olumsuz yansıyor.
En büyük ihracat pazarımız Avrupa bölgesinde eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 2'nin altına geriledi ve yüzde 1,8 ile 2021'den bu yana görülen en düşük düzeye indi. Hem faizdeki hem de enflasyondaki gerileme, AB ekonomisinin büyümesini destekleyecektir. AB ekonomisinin büyümeye başlamasının, ilk aşamada otomotiv, hazır giyim ve çelik sektörlerimize olumlu yansımaları olacağını öngörüyoruz.
Bu büyümenin olumlu sonuçlarını hissedebilmemiz için Türk ihracatçısının rekabet gücünün artırılması gerekiyor. Eylül ayında en çok ihracat yaptığımız ülke grupları arasında Avrupa Birliği, 9,1 milyar dolarla yine ilk sırada yer aldı. Diğer Avrupa ülkelerini de kattığımızda, Avrupa kıtasının toplam ihracatımızdaki payı yüzde 58,2 oldu. Gerekli koşulların sağlanması durumunda alışkın olduğumuz AB pazarında mevcut payımızı artıracak potansiyelimiz bulunuyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'de kasım ayında seçim var. Aynı zamanda bizim ikinci büyük ihracat pazarımız ABD'deki seçimlerin de ihracatımıza yansımaları olacağını söyleyebiliriz.
Eylül, bu yıl ihracatta düşüş yaşadığımız aylardan oldu. Buna rağmen 113 ülkeye ihracatımızı artırdık. 42 ülkede yüzde 50'nin, 87 ülkede yüzde 10'un üzerinde ihracat artışı kaydettik.
Yoğun ticaret heyetlerimiz ile yeni ve uzak pazarlara ihracatımızı artırsak da yakın coğrafyamız bizim için her zaman en önemli pazar olmaya devam edecek.
Uzun vadeli hedefler için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ederken ihracat ailesi olarak şimdi önümüzdeki üç aya odaklandık. Rekabetçiliğimizdeki kayba ve etrafımızdaki ateş çemberine rağmen son çeyreği en iyi şekilde değerlendirip, 264 milyar dolarlık hedefi yakalamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Bu yıl Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yıl dönümünü kutluyoruz. İhracat ailesi olarak Cumhuriyetimizi ikinci yüz yılında çok daha güçlendirmek, milletimizin refahını artırmak için üzerimize düşen sorumluluğu biliyoruz. Bu bilinçten hareketle 29 Ekim 1923'tekinden farksız bir heyecan, azim ve kararlılıkta yolumuza devam ediyoruz. Bizlere bu değerli mirası bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm kahramanlarımızı saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.