Ticaretin yavaş seyri
2016 yılını, küresel ticaretin yıldızının yine parlayamadığı bir dönem olarak geride bıraktık. Nitekim yıl bütününe dair tüm veriler henüz elde olmasa da, büyük ölçüde edinilen izlenim dâhilinde, bu dönemde dünya ticaretinde gözlenen “yavaşlamanın” yine hayal kırıklıklarına sebep olduğu ifade edilebilir. Ve bu bağlamda, yıla girerken tahayyül edilen ticari performansın, aylar ilerledikçe aşağı yönlü revize edilmek zorunda kalındığına şahit olduk. Zira küresel mal ticareti hacminin evvela yüzde 2,8 oranında gelişim sergilemesi beklenen 2016 senesinde, Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) son projeksiyonlarına göre yüzde 1,7'lik bir büyüme gelmesi muhtemel görünüyor. Ve bu gerçek olursa, yavaşlama olgusunun yanında ekstra bir anlam daha ortaya çıkacak: O da, 2016 yılının küresel krizden bu yana ticaret gelişiminde “en yavaş hızı” sergileyen dönem olduğu… Zaten bilindiği üzere, durum son yıllarda genel itibariyle iç açıcı değil. Bir zamanlar küresel ekonomik büyümeyle arası çok iyi olan ticaret hızı, artık o cazip niteliğini yitirmiş vaziyette. Hatta bir veri var ki, olayı özetlemeye yetiyor: Uzun vadede bakıldığında global ticaret hacminin gelişim hızı küresel ekonominin reel hızının ortalama 1,5 katı iken, 2011 sonrasındaki dönemde bu oran 1 sularına gerileyerek dikkat çekmekteydi. 2016 WTO projeksiyonlarına göre ise, söz konusu oran 15 sene sonra ilk kez 1'in de altına düşerek 0,8'e geriledi.
Dolayısıyla, daha önce belirttiğim üzere WTO'nun devreye soktuğu “küresel ticaret göstergesinin” ibresi yılın son çeyreğinde bir iyileşmeye işaret ediyor olmakla birlikte, ticaretin tuhaf günlerden geçtiği aşikâr. Son WTO izleme raporu dünya ekonomisine yapışıp kalan mücadelelerin ticaret akımları üzerindeki etkilerini vurgularken, merhaba dediğimiz 2017 yılında durumun nereye evirileceği de, bunca belirsizlik içerisinde önemli bir soru işareti olma kimliğini koruyor.
Bununla ilgili olarak ise, ticareti kısıtlayıcı önlemlerde süregelen artış konusu da gündeme geliyor. Nitekim son dönemde ticareti kolaylaştırmaya yönelik bazı uluslararası adımlara şahit olunsa da, WTO verilerinin de ortaya koyduğu üzere, engelleyici tarafta hala üzerinde tartışılan bir görünüm var: Ekim 2016 itibariyle ortada halen 2.238 adet kısıtlayıcı önlemin dolaşıyor olması, küresel ticaretin hızlanmasını arzu edenleri pek hoşnut etmiyor. Üstelik ticarete ciddi tepki koyan bir retoriğin yayıldığı böylesi bir karmaşık zamanda… Nitekim küresellik karşıtı nidalar, global ticaretin henüz kendine gelemeden daha da riskli bir konuma düşmesi endişelerini artırıyor. Dolayısıyla dünya ekonomisini, ticaretin ilgili risklerle “yüzleşeceği” yeni bir yıl bekliyor.