Dış talepte ivme
Geride bıraktığımız 3. çeyrekte de dış cephede bir hareketliliğin olduğunu gözlemliyoruz: Temmuz ayında toplam ihracat değeri TÜİK verilerine göre yüzde 28,3 artarken, bunun miktar bazında gerçekleşmiş olması memnun ediyor. Tabii burada takvim etkilerinin de rakama eşlik ettiğini eklemek gerek. Ayrıca bu yazı kaleme alınırken elde olan Ağustos ayına dair Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre ise, bir sonraki ayda da yüzde 12,4'lük bir artış gözleniyor.
TÜİK tarafından Eylül ayında açıklanan GSYH verileri, Türkiye ekonomisinin yılın 2. çeyreğinde yüzde 5,1 oranında bir büyüme kaydettiğini ortaya koydu. Ekonominin 2017 yılının ilk yarısında kararlı bir şekilde ayağa kalktığına işaret eden söz konusu istatistikler, aynı zamanda çift kanatlı bir yükselişin de habercisi… Nitekim ilk çeyreğin ardından ikinci üç aylık periyotta da ekonomik gelişim, içeriden olduğu kadar dış talepten de destek buldu. Bu bağlamda söz konusu dönemdeki büyümenin 2,3 yüzde puanı, mal ve hizmet ihracatından geldi. Zira ihracat yıllık bazda reel yüzde 10,5 oranında artış kaydetti.
İşte bu kapsamda, ticaretteki canlanmanın yanı sıra turizmde başlayan iyileşme de toparlanma tablosunun içinde yerini belli etmeye başladı. Hatırlayacak olursak, TÜİK verilerine göre Nisan-Haziran döneminde ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısında bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 18,3'lük bir yükselişe şahit olmuştuk. Talihsiz 2016 yılındaki kayıpların toparlandığını haber veren bu resim, 2017'ye dış talep tarafında bir ivme kazandırmış oluyor.
Ve bu bağlamda, geride bıraktığımız 3. çeyrekte de dış cephede bir hareketliliğin olduğunu gözlemliyoruz: Temmuz ayında toplam ihracat değeri TÜİK verilerine göre yüzde 28,3 artarken, bunun miktar bazında gerçekleşmiş olması memnun ediyor. Tabii burada takvim etkilerinin de rakama eşlik ettiğini eklemek gerek. Ayrıca bu yazı kaleme alınırken elde olan Ağustos ayına dair Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre ise, bir sonraki ayda da yüzde 12,4'lük bir artış gözleniyor.
Öte yandan ithalat tarafında 2. çeyrekte başlayan hareketlenmenin, 3. çeyrekte de sürdüğünü belirtmek önem taşıyor. Nitekim ihracattaki güçlü gelişim sürerken ithalattaki ivmenin artıyor oluşu, bu dönemde “net mal ihracatının” GSYH gelişimine katkısını zayıflatan bir görünüm ortaya koyuyor. Mevcut donelere bakıldığında; Temmuz'da yüzde 46,2 oranında bir tırmanış sergileyen ithalatta, Ağustos'ta da geçici verilere göre yüzde 15,3'lük bir artış var. Bu hikâyenin arkasında fiyat etkilerinden ziyade miktar bazında yeşeren bir gelişim göze çarparken altının da etkili olduğu bir ithalat tablosundan bahsediyoruz ki, dış ticaret açığını kamçılaması açısından durumu izlemek gerekiyor.
Bununla beraber, mal ticaretinde kazanılan bu ivmeye, hizmet cephesinin de eşlik ettiğini söylemek mümkün. Zira Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın istatistikleri doğrultusunda, Temmuz ayında yabancı ziyaretçi sayısında yıllık bazda yüzde 46,4 oranında bir artış kaydedildi. Sektörde önemli bir telafiye işaret eden Temmuz “gelişiminin” yaklaşık yarısı Rus turistlerden kaynaklanırken, Ortadoğu ve Avrupa'nın da katkı verdiği bir düzelmeyle karşı karşıya olduğumuzu ifade etmekte fayda var. Turizmdeki iyileşmenin müteakip aylarda da sürmesi, ithalatın canlandığı bir ortamda dış cephenin yukarı yönlü desteğini koruması açısından önem taşıyor.