Orta Vadeli Program ihracatta temkinli
Yeni açıklanan orta vadeli program önünüzdeki üç yıl için ihracatta temkinli hedefler oluşturmuştur. Yeni programda ihracatın 2017 yılında yüzde 9,8 büyüyerek 156,5 milyar dolar olacağı 2018 yılında yüzde 8,0 artarak 169,0 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Daha sonraki iki yıl ise ihracat artışları yüzde 7,7 ve yüzde 7,1 olarak beklenmektedir. Türkiye daha yüksek ihracat hedefleri gerçekleştirebilecek koşullara sahip bulunmaktadır. Dünya ekonomisindeki toparlanma da ihracat artışını destekleyecektir.
Nitekim dünya mal ticareti de iki yıl üst üste yaşadığı daralma ardından 2017 yılında yüzde 7,0 büyüme göstermektedir. İlave olarak Dünya Ticaret Örgütü Eylül ayında açıkladığı dünya mal ticareti büyüme öngörülerinde 2018 yılına ilişkin beklentilerini yükseltmiştir. Muhtemelen 2018 yılı dünya mal ticareti yüzde 9-10 arasında genişleyecektir. Türkiye'de bundan en az 1-2 puan daha yüksek büyüme gösterebilecektir.
İhracat artışına temkinli yaklaşılmasının bir nedeni muhtemel dış politik ve jeopolitik riskler olabilecektir. Türkiye en büyük pazarı Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden tarif etme sürecine girmektedir. Öte yandan yakın ve komşu ülkeler ile ticarette sıkıntılar sürmektedir. Bu nedenle ihracat artışında temkinli iyimser hedefler belirlenmiştir.
Net ihracat uzun süreden sonra ilk kez büyümeye 1,3 puan ile 2017 yılında önemli bir katkı vermektedir. Ancak ihracat artışlarına temkinli yaklaşılması nedeniyle net ihracatın büyümeye katkısı 2018 yılında 0,8 puana, izleyen iki yıl ise 0,7 puana düşmektedir. Türkiye finansal istikrarı koruyarak yüzde 5,5 büyüme hedeflerine ulaşmak istiyorsa net ihracatın büyümeye katkısı mutlaka daha yüksek olmalıdır. Aksi takdirde hızlanan büyüme ile cari açığın büyümesi finansal istikrarı tehdit edecektir.
Orta vadeli programın hazırlanılması aşamasında kullanılan yıllık ortalama dolar kurları ise 2018 yılı için 3,81, 2019 yılı için 3,96 ve 2020 yılı için 4,02 Türk Lirası'dır. Kullanılan döviz kurları bir hedef veya taahhüt olmamakla birlikte ekonomi yönetiminin beklentilerini yansıtması açısından önemlidir. Türk Lirası için konulan hedefler oldukça iddialı gözükmektedir. Olası riskler ve küresel mali piyasalardaki sıkılaşma beklentileri de dikkate alındığında bu seviyeler ancak bugünkünden daha yüksek faizler ile sağlanabilecektir. Aksi takdirde döviz kurları muhtemelen daha yüksek seviyelerde gerçekleşecektir.
Ayrıca üç yıl öngörülen birikimli yüzde 19 enflasyona karşı kurlardaki artış yüzde 11,7'de kalmaktadır ve Türk Lirası üç yılın sonunda yüzde 6,5 değerlenmiş olacaktır. İhracat da Türk Lirası'ndaki bu değerlenmeden olumsuz etkilenecektir. İhracattaki temkinli artış hedeflerinin bir nedeni de Türk Lirası'ndaki değerlenme beklentisi olabilecektir.
İhracatın desteklenmesine yönelik olarak ise programda birçok yeni unsura da yer verilmektedir. Bunların başında döviz kuru riski sigortası gelmektedir. İhracatçıların kur riskini azaltmak amacıyla İhracatta Döviz Kuru Riski Sigorta Sistemi kurulacak ve kullanımı yaygınlaştırılacaktır. Ayrıca Türk lirası ile ticaretin toplam ticaret içerisindeki payının yükseltilmesi teşvik edilecektir. İhracatçıların kur riskinin en aza indirilmesi ihracat artışını en çok destekleyecek teşvik olacaktır.