İkinci Yarıya Daha Rekabetçi Başlıyoruz
Geçen yılın son çeyreğinde küresel ticaretteki ciddi küçülme, 2023'ün özelikle ilk yarısı için hazırlıklı olma mesajı taşıyordu. Bu nedenle bu yıl için oldukça mütevazı bir büyüme hedefi belirlemiştik. Yılın ilk yarısında işler beklediğimizden daha kötü gitmiş olsa da biz sağlam adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticaret ve alım heyetleriyle küresel pazarda güçlü olduğumuz sektör ve ürünlerimizin öne çıkmasını sağlıyoruz. Atılan bu adımların meyvelerini orta vadede alabileceğimize inanıyorum. Çünkü bunun için ihracatçının üretmesi ve iş bağlantılarını kurması yeterli olmuyor. Kur politikasının da sizin rekabetçiliğinizi desteklemesi gerekiyor. Yüksek enflasyonun yaşandığımı bir pazarda rekabet daha da kızışmış durumda.
Gelişmiş ülkelerin yüksek enflasyonla mücadelesi bazı ülke ekonomilerini resesyona sokarken, likitide eksikliği gelişmekte olan ülkelerin finansmana erişimini zorlaştırdı.
Yılın ilk yarısında izlenen para politikası, ihracatçımızın rekabetini düşürürken ithalatın artmasına neden oldu. Böyle bir tabloya rağmen yılın ilk yarısındaki ihracatımız 123,4 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 ekside kapattık. İlk yarıyı geride kapattık ancak ikinci yarı öne geçeceğimize inanıyorum.
17 Haziran'da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile gerçekleştirdiğimiz Genel Kurulu ve İlk 1000 İhracatçı Ödül Töreni'mizde, ihracatçıların taleplerini birinci ağızdan Cumhurbaşkanımıza iletme fırsatı bulduk. Asgari ücret desteğinin artırılarak devam etmesi yönündeki talebimiz yanıt buldu. Yıl sonuna kadar asgari ücret desteği uygulaması devam edecek. Diğer yandan, kurun geldiği seviyeyi de rekabetçiliğimiz açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Fiyat belirleme noktasında elimiz yılın ilk yarısına göre çok daha güçlü. Merkez Bankası 27 ay sonra ilk kez faiz artışına giderek politika faizini 6,5 puan artışla yüzde 15'e çıkardı. Parasal sıkılaşmanın kademeli olarak gerçekleştirilmesini ihracat ailesi olarak olumlu karşılıyoruz. Belli dönemlerde takvim etkisini hissetsek de büyük resme baktığımızda 265 milyar dolarlık hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.
Parite etkisi de son birkaç aydır lehimize döndü. Ancak ilk altı ayı değerlendirdiğimizde parite nedeniyle hâlâ 367 milyon dolarlık bir kaybımız var. Fakat yılın kalan döneminde artıya geçeceğini düşünüyorum.
Bizim en çok üzerinde durduğumuz konu ise birim ihracat değeri. Birim ihracat değerimiz haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 artışla 1,46 dolara yükseldi. Küresel ticarette bir üst lige çıkmak istiyorsak bu değeri kısa sürede 2 doların üstüne çıkarmak zorundayız.
Yükselen çevre standartları, yeni bir rekabet sahası açtı. Tercih edilebilir tedarikçiler olmak ve katma değerli ürünler üretmek zorundayız. Bunun da inovasyon ve finansman ile yapılabileceğinin farkındayız. Düzenlediğimiz İnovasyon Haftaları, İGE ve Türk Ticaret Bankası'nın alımı bu çerçevede attığımız adımlardı.
Yeni dönemde yeni stratejimiz doğrultusunda daha güçlü adımlar atacağız.