Dünya mal ticaretinde küçülme nasıl duracak?
Dünya ekonomisinde vasat ekonomik büyüme giderek kalıcı bir hal almaktadır. 4-5 Eylül tarihlerinde Çin'de yapılan G-20 zirvesi vasat büyümeye odaklanmış olmakla birlikte uygulanması kararlaştırılan önlemlerin büyümeye katkısı da tartışmalıdır. Dünya ekonomisindeki bu vasat büyümenin yanı sıra ihracat açısından izlememiz gereken önemli bir konu ise dünya mal ticaretindeki küçülmedir.
Dünya mal ticareti uzun yıllar sonra 2009 krizi ile birlikte küçülmüştü. Ancak hızlı bir toparlanma ile 2014 yılında dünya mal ticareti yeniden 18,4 trilyon dolara kadar ulaştı. Ardından özellikle Çin ve diğer gelişen ülkelerin yavaşlaması, gelişen ülkelerin bir türlü istenen büyüme performansına ulaşamaması ve düşen emtia fiyatları ile birlikte dünya mal ticareti 2015 yılında önemli ölçüde küçüldü ve 16,48 trilyon dolara geriledi. Dünya mal ticaretinin dünya gelirine oranı da yüzde 22,5'e geriledi. Gelirin mal talebi elastikiyeti zayıfladı. Mal ticareti ilk kez bir kriz ortamı yok iken daraldı.
2016 yılında ise dünya mal ticaretinin miktar olarak yüzde 2,8 olarak genişlemesi, buna karşın ticarete konu olan mal fiyatlarındaki gerileme ile birlikte değer olarak yüzde 3-4 arasında küçülmesi ve 16,0-16,1 trilyon dolara inmesi beklenmektedir. Bu beklentiler çerçevesinde dünya mal ticaretinde küçülme 2016 yılında da sürmektedir. Yılın ilk yarısında dünya mal ticareti değer olarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 azalarak 8,23 trilyon dolardan 7,80 trilyon dolara inmiştir.
Dünya mal ticaretinde değer bazında küçülme Dünya Ticaret Örgütü ve G-20'nin de gündemine gelmiştir. G-20 ülkeleri 2016 yılında dünya ticaretinde yeniden büyümeye geçişi öncelikli gündem maddesi haline getirmiştir. Bu çerçevede Temmuz ayında yapılan G20 ülkeleri ticaret bakanları toplantısında küresel ticarette büyümenin hızlandırılmasına ilişkin 7 maddelik bir strateji kabul edilmiştir.
7 madde şöyledir: Küresel ticaret maliyetlerinin düşürülmesi; bu amaçla 2015 yılında kabul edilen Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasının ülkeler tarafından hızla yürürlüğe konulması. Ülkeler arasında ticaret ve yatırım düzenlemeleri arasında uyumun artırılması. Hizmetler ticaretinde sıçrama sağlanması, bu amaçla erişilebilir, şeffaf ve rekabetçi hizmet piyasalarının yaratılması. Ticaret finansmanına erişimin artırılması, erişimdeki gelişen ülkeler aleyhine olan adaletsizliğin giderilmesi. Dünya Ticareti Öncü Göstergesi geliştirilmesi, E-ticaretin geliştirilmesi ve dış ticaret alt yapısının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi; insan gücü, kurumsal yapı, fiziki altyapı vb. Strateji belgesinde DTÖ bünyesinde görüşmeleri süren çok taraflı ticaret anlaşmalarına, bölgesel ticaret anlaşmalarına ve ticaretteki korumacılığa hiç vurgu yapılmamıştır.
Türkiye'nin ihracat performansı da küresel mal ticaretindeki gelişmelere paralel hareket etmektedir. Ancak komşular ile ilişkiler ve AB'nin STA anlaşmalarının etkileri gibi Türkiye'ye özgü sorunlar da bulunmaktadır. Bize özgü sorunların giderilmesi daha çok bizi ilgilendirmektedir. DTÖ dünya ticareti strateji belgesinin dünya mal ticaretini ancak orta vadede canlandırabileceği düşünüldüğünde 2023 ihracat strateji belgemizi yenileyerek ve iyileştirerek uygulamamız bizi ayrıştırabilecektir.