Design Week, Büyük ve Güzel Ülkemize Armağan Olsun
TASARIM GİBİ BİR İŞİ İNSANLARIN AKLINA, DÜNYASINA ZORLA SOKAMAZSINIZ. İNSANLARIN İÇİNDE YAŞAYACAKLARI, SOLUYACAKLARI BİR İKLİM YARATMANIZ LAZIM. İŞTE DESIGN WEEK'TE BAŞARILAN BUDUR.
BU TOPRAKLARDAN DAHA FAZLA TASARIMCI ÇIKARTMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ. GELECEK YIL TASARIM HAFTASINI, TASARIM EKOSİSTEMİNİN TÜM PAYDAŞLARI İLE BİR ARAYA GETİREREK, İSTANBUL'UN KIYMETLİ BİR KÜRESEL TASARIM MARKASI HALİNE GETİRMEYİ AMAÇLIYORUZ.
Sosyal hayattan, üretime ve ihracata kadar hayatımızın her alanında, küresel trendler ile beraber gelen bir dönüşüm içerisinde yaşıyoruz. Tasarım, birçok yönü ile yaşamımızın kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden başında geliyor.
Türkiye'nin ihracatçıları olarak, güzel ülkemizin geleceğine anlamlı ve çok değerli bir marka armağan ediyoruz. Kendini dünya vatandaşı olarak gören gençlerin, kafasındaki sınırları aşmış tasarımcıların, derdi değer üretmek olanların elinde büyüyecek bir marka: Design Week Turkey.
Design Week markasına yapılan yatırımlar, verilen emek, harcanan akıl bu yıl fazlasıyla karşılığını buldu. Üniversiteler, Ar-Ge merkezleri, firmalar, kamu kuruluşları her alanda yaptıkları tasarımlarla katıldılar Design Week'e. Dünyanın en tanınmış tasarımcıları, tasarım şirketi yöneticileri, bu alandaki kanaat önderleri sunumlar yaptı. Tasarım, ülkelerin sınırlarıyla sınırlanacak bir kavram değil. Kendi kendinize tasarım etkinliği yapamazsınız. İnternet üzerinden birbirine bağlı kim varsa tasarım onlar arasındaki bir kavramdır. Biz de bu bilinçle programı belirledik. Ve tam 62 bin kişi bu etkinliği izlemek için geldi. 4 gün boyunca geleceğimiz dediğimiz o gençler gözlerimizin önünde geleceğin çimentosunu kardılar. 4 gün boyunca işin sahibi gibi değil geleceğin sahiplerinin destekçisi olarak orada çalıştık.
Yapmayı en çok sevdiğimiz şeyi yaptık. Gelecek için çalıştık. Dünyaya entegre, zamanın ruhuna uygun bir iş yaptık. Genç insanların zihinlerindeki duvarları yıktık, bakış açılarını genişlettik. Gerçi bizim yaptığımız bunun olması için Design Week'e yatırım yapmak oldu. Bu yatırımı artan bir güçle sürdüreceğiz. Çünkü artık marka kendi ayaklarının üzerine kalktı. Markanın hedefi olan tasarımcılar gelip teslim aldılar emanetlerini.
Bazı durumlar vardır ki yukarıdan aşağı bir etkiyle yönetemezsiniz. Dip dalganın gelmesi, talebin oluşmuş olması gerekir. Hani derler ya insanın içinden gelecek diye. Design Week işte bu sene bu kırılmayı yaşadı. Gerçek sahipleri gelip bu markayı sahiplendi. 61 bin kişiyi bir yere kendi istekleri dışında toplayamazsınız. Tasarım gibi bir işi insanların aklına, dünyasına zorla sokamazsınız. İnsanların içinde yaşayacakları, soluyacakları bir iklim yaratmanız lazım. İşte Design Week'te başarılan budur.
Emeği geçen tüm arkadaşlarımı kutluyorum. Bütün ziyaretçilerimize teşekkür ediyorum. Projeleriyle, sunumlarıyla katılan herkesi tebrik ediyorum. Bakanlığımıza, bürokrasimize verdikleri açık uçlu destek için minnettarım. Zamanın ruhuna, tasarımın doğasına uygun bir iş başardık el birliği ile. Design Week Turkey güzel ve büyük ülkemize hayırlı olsun. Artık bizim desteğimizle gençlerin elinde büyümeye devam edecek.
Her zaman yeni fikirlere ihtiyacımız var. Her yeni fikirle, geleceğe doğru bir adım daha atıyoruz. Her geçen yıl daha fazla insanı ağırlayarak büyümemiz, organizasyonel anlamda, dünyanın önde gelen metropollerinden olan İstanbul'umuzu bir tasarım başkenti yapmak adına çok iyi bir motivasyon kaynağı.
Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye hedefine ulaşmak için marka ve tasarım olmazsa olmazlardan. Bu topraklardan daha fazla tasarımcı çıkartmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Gelecek yıl tasarım haftasını, tasarım ekosisteminin tüm paydaşları ile bir araya getirerek, İstanbul'un kıymetli bir küresel tasarım markası haline getirmeyi amaçlıyoruz.