TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı Gerçekleşti
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İç Anadolu Bölgesi'ndeki ihracatçı, üretici ve girişimcilere yönelik olarak “TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı” düzenledi. Gün boyu çevrimiçi süren eğitim programında, katılımcılara çevre ve iklim değişikliği alanında bakanlık uygulama ve destek programları, ihracatçı firmalar için sera gazı hesaplama, sektörel sürdürülebilirlik eylem planlarına dair güncel durumlar konularında bilgiler aktarıldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 'Sürdürülebilirlik Eylem Planı' hedefleri doğrultusunda, Marmara ve Ege'nin ardından bu kez de İç Anadolu Bölgesi'ndeki ihracatçılara yönelik olarak 'Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı' düzenledi. Nasıl Bir Ekonomi gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar moderatörlüğünde çevrim içi olarak düzenlenen açılış programına TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Dışişleri Bakan Yardımcısı, AB Başkanı ve Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Koordinatör Başkanı Nihat Uysallı katıldı. Açılış konuşmalarından sonra gün boyu çevrimiçi devam eden eğitim programında, katılımcılara çevre ve iklim değişikliği alanında bakanlık uygulama ve destek programları, ihracatçı firmalar için sera gazı hesaplama, sektörel sürdürülebilirlik eylem planlarına dair güncel durumlar konularında eğitim ve bilgilendirmeler yapıldı.
“Rakip ülkelere göre dönüşüm sürecinde avantajlı olduğumuz pek çok konu var”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, dünyada yeşil dönüşüm çabalarının her geçen gün arttığını, Türkiye'nin, Paris İklim Anlaşması'nı imzalayarak sürdürülebilir üretimi ve dönüşüm yolunu seçtiğini ifade etti. Avrupa ülkelerinin de sıfır karbon hedefi doğrultusunda çalışmalarını hızlandırdığını kaydeden Gültepe, “Bu pazardaki rekabet gücümüzü koruyabilmek için bizim de hızlanmamız gerekiyor. Çimento, elektrik, demir, çelik ve gübre gibi enerji yoğun sektörlerimizin özellikle elini çabuk tutması gerekiyor. Çünkü 2026 yılından itibaren söz konusu sektörlere sınırda karbon vergisi uygulanmaya başlayacak. Rakip ülkelere göre dönüşüm sürecinde avantajlı olduğumuz pek çok konu var. Bu süreci lehimize çevirip, pazardaki ağırlığımızı daha da artırabiliriz” dedi.
“Dönüşüm sürecinde Ticaret Bakanlığımız ile sektörlerimiz arasında köprü olduk”
TİM olarak sürdürülebilirlik konusunda birçok çalışma yürüttüklerini vurgulayan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 'Dünyayı tüketmeden dünya için üretmek' mottosuyla Sürdürülebilirlik Eylem Planı'nı 2021'de kamuoyuyla paylaştıklarını, plan doğrultusunda TİM Sürdürülebilirlik Bilim Komitesi ile Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Komitesi'ni kurduklarını dile getirdi.
Bu çalışmaların yanında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni imzaladıklarını ve Alo TİM Yeşil Hattı'nı oluşturduklarını söyleyen Gültepe, “Dönüşüm sürecinde Ticaret Bakanlığımız ile sektörlerimiz arasında köprü olduk. İhracatçı birliklerimizle beraber sektörel eylem planlarımızı tamamlıyoruz. Tekstil, tarım, hayvancılık, hazır giyim ve makine sektörlerimizde eylem planlarımızı kamuoyuyla paylaştık. Önümüzdeki ay inşallah otomotiv sektörümüzün eylem planını açıklayacağız. Diğer sektörlerimizde de hazırlıklar devam ediyor” diye konuştu.
“Eğitim programlarımız önümüzdeki aylarda diğer bölgelerde de devam edecek”
Bugüne kadar, ihracatçılara pek çok başlıkta eğitim verdiklerini belirten TİM Başkanı Mustafa Gültepe, şunları kaydetti:
“Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programlarını da bu kapsamda yürütüyoruz. Marmara ve Ege bölgelerimizin ardından, bugün İç Anadolu Bölgesi'nde faaliyet gösteren ihracatçılarımızla bir aradayız. Elbette her bölgemizde öne çıkan sektörler, sorunlar ve beklentiler farklı oluyor. Son derece kapsayıcı, tüm merak edilenlerin yanıt bulacağı dolu dolu bir programımız var. İşletmeler İçin Sıfır Atık Uygulamaları, Emisyon Ticaret Sistemine Yönelik Güncel Çalışmalar, Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi, Sürdürülebilir Tarım, Yeşil Mutabakat Eylem Planı, İhracatçı firmalar için sera gazı hesaplama gibi pek çok önemli başlığı mercek altına alacağız. Eğitim Programlarımız önümüzdeki aylarda diğer bölgelerde de devam edecek.”
AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay: “KOBİ'ler önceliğimiz”
Eğitim programının açılışında konuşan Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Mehmet Kemal Bozay ise Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği Anlaşması olan tek aday ülke olduğuna ve tekstil, tarım, hayvancılık gibi tüm alanlarda AB ile aynı standartlarda bulunmanın önemine vurgu yaptı.
Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle büyük bir felaketle karşılaşıldığını, birçok şehrin büyük zararlar gördüğünü hatırlatan Bozay, Anadolu'nun kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesinde merkez olduğunu, bu seferki mücadelenin ise daha farklı olacağını dile getirdi.
İkinci Dünya Savaşı'nda şehirleri büyük zarar gören ve savaştan büyük bir yıkımla çıkan Almanya'nın, kendi ekonomik mucizesini nasıl yarattıysa Türkiye'nin de yaratabileceğini ifade eden Bozay, “O güce sahibiz. AB'nin Türkiye ve Suriye için düzenlediği Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda Türkiye için taahhüt edilmiş 6 milyar Euro'luk bir kaynak var. Fakat ihracatçılarımız açısından bu kaynağın kullanımı yeşil dönüşüm şartlarına bağlı olacak. Büyük şirketlerimiz hidrojen üretimiyle, başka kaynaklarla bu işin üzerine gidiyorlar ve dönüşümlerini yapıyorlar. Bizim asıl yoğunlaşmamız gereken kılcal damarlarımız KOBİ'lerimiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak, özellikle KOBİ'lerimiz üzerinde bu dönüşümü nasıl sağlayacağımıza ve KOBİ'lerimize nasıl yeşil dönüşüm temelli kredileri getirebileceğimize yoğunlaşacağız” diye konuştu.
“Stratejilerimizin doğru olması ve yeni yapacağımız yatırımlara kaynak bulmamız gerekiyor.”
Yeşil dönüşüm için bazı vakıf fonlarının da bulunduğunu, fakat bu fonların kazanç üzerine çalıştığını belirten Bozay, şu şekilde konuştu:
“Bunları ikna edip, kazanç getirebilmemiz için Almanya'nın da yaptığı gibi tahviller çıkarıp, bu tahvillerin yeşil dönüşümde kullanılacağını yani bir masa üretiyorsak bu masa için kestiğimiz ağacın iki katı ağaç diktiğimizi, elektrikli araçlarla tomrukları taşıdığımızı, adil ticaret yapıldığını, içeride hazırlanan malzemedeki karbon üretiminin ne kadar düşük yapıldığını, fabrikanın yeşil bir fabrika olduğunu göstermemiz gerekiyor. Karbon konusunda öyle sistemler var ki artık fabrikanın üzerindeki uydudan bir alüminyum üreticisi ihracatçımızın veya bir tekstil ihracatçımızın ne kadar karbon ürettiğini tespit eden bir yere doğru gidiyoruz. Bir dönüşüm var. Bu dönüşümde yerimizi alabilmemiz için stratejilerimizin doğru olması ve yeni yapacağımız yatırımlara kaynak bulmamız gerekiyor.”
“İhracatçılarımızın yurt dışında yarattığı imaj çok yüksek”
İki gün önce Moritanya'dan döndüğünü ve ondan fazla ülkenin Dışişleri Bakanları ile görüştüğünü bildiren Bozay, bu ülkelerde Türk ihracatçılarının yarattığı imajın ve Türkiye ile iş yapma isteğinin çok yüksek olduğunu söyledi. Gelecekte bu ülkelerdeki üretimlerin de yeşil dönüşüm kapsamında olacağını kaydeden Bozay, şöyle devam etti:
“Buralardaki ihracat bağlarımızı kuvvetlendireceğiz. Ayrıca Hollanda Ticaret Bakanı gelecek. Kendisi deprem bölgesine gidecek. Çünkü Hollanda ülkemizin en büyük yatırımcı ülkesi. Burada sıfırdan ne gibi yatırımlar yapabileceklerine bakacak. Diğer yandan Fransız muhatabım gelecek ve onunla bunları konuşacağız. Alman Büyükelçi ile görüştüm ve görüşmemizde bana Almanya'ya olan ihracatımızı çok değerli bulduklarını ve aynı standartları tutturursak buna devam edeceklerini, Türkiye olmadan Avrupa ekonomisinin aynı güçte olamayacağını söyledi.
Gün artık birlikte hareket etme ve bir mucize yaratma günüdür. Bu mucizeyi yaratacak kapasitedeyiz. Bu mucizenin anahtarı da ihracatçılarımızdır. Türkiye'yi günümüzde bulunduğu yere taşıyan ihracatçılarımız bu felaketin arkasından da bir mucize çıkaracaklardır. Devlet olarak bizim görevimiz bu mucizenin önünü açmak ve gerekli kaynakların sağlanması ve dönüşümün yapılması hususlarında sizlere yardımcı olmaktır.”
OAİB Koordinatör Başkanı Nihat Uysallı: “Sektörlerimizin iklim değişikliği ile mücadele süreçlerinde pozisyon alması aşikâr”
Programın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ihracatında etkin olan tüm sektörlerin iktisadi, politik ve toplumsal olarak dünya genelinde belirleyici hale gelmiş iklim değişikliği ile mücadele süreçlerinde pozisyon almasının gerekliliğine ve zorunluluğuna vurgu yapan OAİB Koordinatör Başkanı Nihat Uysallı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu nedenle üye firmalarımızın ve sektörlerimizin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik bağlamında iktisadi, politik ve sosyal dönüşümünü sağlanmasına yönelik çalışmalar yapmak Orta Anadolu İhracatçılar Birliği'nin de temel gündemleri ve faaliyetleri arasında yer alıyor. Nitekim Orta Anadolu İhracatçılar Birlikleri de bir ilki gerçekleştirerek 1 Temmuz 2022 tarihinde Yeşil Ekonomi ve Enerji Şubesi'ni oluşturmuş ve sürdürülebilirlik konusunda da öncü rol oynamıştır. TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı'nın da bu perspektife katkı sağlayacağından hiç kuşkum yok.”
Katılımcılara, Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik süreçlerine ilişkin bilgilendirmelerde bulunuldu
Açılış konuşmalarından sonra başlayan ve gün boyu süren eğitim programında Bakanlıkların çevre ve iklim değişikliği alanında uygulama ve destek programları paylaşıldı. Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “İşletmeler için Sıfır Atık Uygulamaları”, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından “Yenilebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G)”, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Sürdürülebilir Tarım”, Ticaret Bakanlığı tarafından “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ve son olarak Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından “Uluslararası Finansman ve Birlik Programları”na yönelik paylaşımlarda bulunuldu.
Eğitim Programı'nda “İyi Uygulama Örnekleri” de paylaşıldı. İlgili panelde çeşitli sektörlerden sürdürülebilirlik alanında başarılı uygulamaları olan firmaların bilgi, deneyim ve tecrübeleri katılımcılara aktarıldı. AB tarafından hayata geçirilecek olan sınırda karbon düzenleme mekanizmasıyla önemi daha da artacak olan firmaların sera gazı salınımlarına yönelik olarak Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürlüğü tarafından “İhracatçı Firmalar için Sera Gazı Hesaplaması” konulu bir sunum gerçekleştirildi.
Ardından “İklim Değişikliği ile Mücadele Sürecinde Florlu Sera Gazlarının Kullanımı ve Güncel Gelişmeler” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Bölgeye özgü dinamiklere ve gerekliliklere göre kurgulanan eğitim programının son oturumunda ise ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi'nin Çevre Yönetim ve Arıtma Müdürü Dilek Esen tarafından çevresel sürdürülebilirlik konularında bölgenin yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verildi.