2020 Yılında Dünyada Bizi Neler Bekliyor?
ABD başkanlık seçimleri tüm bu nedenlerle 2020 yılındaki en önemli gündem maddesi olacaktır. Seçimlere kadar ise ticaret müzakereleri, Brexit, jeopolitik gelişmeler ve birçok ülkedeki toplumsal taleplerin ne derece karşılandığı belirleyici olacaktır. Böyle bir ortamda daha çok ticaret ve daha çok ihracat yapmak ise büyük maharet isteyecektir.
2019 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde 2020 yılı beklentileri giderek önem kazanmaya başlamıştır. 2020 yılının en önemli gündemi ABD başkanlık seçimleri olacaktır. Trump ilk dönemindeki küreselleşme karşıtlığı ile bundan önceki bütün çok taraflı ortaklıkları adeta yerinden etmiştir. Trump'ın bir dönem daha seçilmesi halinde aynı politikaları daha agresif şekilde uygulaması kaçınılmaz olacaktır.
Trump görevdeki 4 yılı boyunca çok taraflı birçok anlaşmayı ve kurumu adeta yok saymıştır. Öncelikle batılı müttefikleri ile ilişkilerde alışılmışın dışında ortak çıkarlar yerine ABD'nin çıkarlarını öne çıkarmıştır. Güvenlik ortaklığı NATO'yu tartışmaya açmıştır. ABD Paris iklim anlaşmasından çekilmiştir. Yine ABD soğuk savaş sonrasının en önemli barış anlaşması olan orta menzilli nükleer silahların sınırlandırılması anlaşmasından da ayrılmıştır. Trump ekonomideki uygulamaları ile de yurt dışındaki ABD sermayesinin geri dönmesine çaba göstermiş ve onları teşvik etmiştir.
2016 yılında seçilen Başkan Trump söz verdiği gibi ilk 4 yıllık döneminde ticarette de küreselleşme karşıtı politikalar uygulamış ve önceliğini ABD'ye vermiştir. Trump özellikle ticarette korumacılık ile ikili ticarette ülkesi çıkarına yeni anlaşmalar ihdas etmeyi hedeflemiş ve bunu büyük ölçüde başarmıştır. NAFTA anlaşması ve Güney Kore ve Japonya ile mevcut serbest ticaret anlaşmaları yenilenmiştir. ABD, AB ile yürütülen Atlantik ticaret anlaşması müzakerelerinden çekilmiştir. ABD, yine benzer şekilde Obama döneminde müzakereleri tamamlanan Asya Pasifik Ticaret Anlaşmasından da ayrılmıştır.
ABD'nin en belirgin politika değişikliği Dünya Ticaret Örgütü kurallarını da hiçe sayarak başta Çin olmak üzere ticarette birçok ülkeye ilave gümrük vergileri uygulaması olmuştur. Bu uygulamanın yasal temelini ABD'deki ulusal güvenliğin tehdit altında olduğu durumlarda uygulanabilecek bir yasa oluşturmaktadır. Bir diğer deyişle ABD uluslararası ortak ticaret kurallarını bu yasa ile göz ardı edebilmektedir ve son iki yılda bunun birçok uygulaması görülmüştür.
ABD 560 milyar dolar ithalat yaptığı Çin'den ithalatını azaltmayı ve ikili ticarette denge sağlanmasını hedeflemektedir. Bu amaçla iki ülke arasındaki ticaret müzakereleri sürmektedir ve bir ön anlaşmaya varılmıştır. Bu ön anlaşmanın imzalanması ardından 2020 yılında ana anlaşma için müzakereler yapılacaktır. ABD'nin buradaki temel amacı Çin'in para birimini konvertibl ve daha değerli hale getirmesi, Çin'in ithalatta uyguladığı gümrük vergisi oranlarını indirmesi ve tüm dünyadan ithalatını artırması olacaktır. 2020 yılının önemli bir gündem maddesini de bu ticaret müzakereleri oluşturacaktır. ABD'de Trump böyle bir anlaşmayı sağlarsa bunu 2020 yılı seçimlerine giderken önemli bir başarı olarak kullanacaktır.
ABD jeopolitik alanda ise ağır yaptırımlar uygulama politikasını benimsemiştir. ABD, Kuzey Kore, İran ve Venezüella'ya ağır siyasi ve ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır. Yine özellikle Orta Doğu'da birçok karşıtlıkta taraf olarak siyasi gerilimleri arttırmıştır. ABD'nin jeopolitik alandaki bu gerginlik politikası bölgelerde belirsizlikleri ve riskleri artırmakta ve iktisadi faaliyetleri zayıflatmaktadır.
ABD'de Başkan Trump yönetiminin ilk 4 yıl boyunca uyguladığı önce ABD'yi gözeten ve küreselleşme karşıtı olarak şekillenen politikaları dünya ekonomisi ve ticaretinde 2018 yılının ikinci yarısından itibaren yavaşlatıcı etkide bulunmuştur. 2017 ve 2018 yılının ilk yarısı dünya ekonomisinde küresel krizden sonraki en dengeli ve sağlıklı büyümenin yaşandığı dönem olmuştur. Ancak ABD'nin fiili korumacılık önlemlerini uygulamaya başlaması sonucu dünya ekonomisi ve ticareti 2018 yılının ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başlamıştır. 2019 yılı küresel ekonomideki en zayıf yıllardan biri olarak yaşanmaktadır. Küresel ticaret korumacılık önlemleri ile daralmaya başlamıştır. ABD-Çin müzakereleri ile Brexit netleşene kadar da daralma muhtemelen 2020 yılında da sürebilecektir. Küresel ekonomideki yavaşlama ve ticaretteki daralma birçok ülkede ise siyasi, ekonomik ve toplumsal sıkıntılara yol açmaya başlamıştır.
ABD başkanlık seçimleri tüm bu nedenlerle 2020 yılındaki en önemli gündem maddesi olacaktır. Seçimlere kadar ise ticaret müzakereleri, Brexit, jeopolitik gelişmeler ve birçok ülkedeki toplumsal taleplerin ne derece karşılandığı belirleyici olacaktır. Böyle bir ortamda daha çok ticaret ve daha çok ihracat yapmak ise büyük maharet isteyecektir.