Para Politikalarında Değişim ve Değişimin Dünya Ticaretine Etkileri
Dünya ekonomisi, 2021 yılını beklentiler doğrultusunda yüzde 5,5 büyüme ile kapatıyor. Ekonomik büyüme, gelişmiş ve gelişen hemen tüm ülkelerde gerçekleşiyor. Dünya mal ticareti ise 2021 yılında beklentilerin de üzerinde bir büyüme gösterdi. Yılın son verileri de değerlendirildiğinde, dünya mal ihracatı 2021 yılında yüzde 20 büyüyerek 20,5 trilyon dolara ulaşacak. 2020 yılında pandemi sonrası başlayan kamu destekleri ve merkez bankalarının genişletici politikaları, 2021 yılında etkisini artırarak gösterdi.
2022 yılına girerken pandemi sonrası uygulanan kamu kesimlerinin doğrudan destekleri, büyük ölçüde sona erecek. Daha önemlisi merkez bankalarının genişletici para politikaları da artık sona yaklaştı. Küresel para politikalarındaki değişim ve etkiler, esas olarak 2022 yılında yaşanacak. Küresel para politikalarındaki değişime, ekonomilerin toparlanmasından çok, yaşanan enflasyon yol açtı. Enflasyon giderek ekonomik büyüme önünde, risk oluşturmaya başlayınca para politikaları da kaçınılmaz olarak değişim sürecine girdi.
Küresel ekonomide pandemi sonrası yaşanan en önemli gelişmelerden birisi, enflasyon oldu. Enflasyon, 2021 yılının başlarından itibaren artan emtia ve navlun fiyatları ile birikmeye başladı. Tedarik sıkıntıları ve üretimdeki gecikmeler, mal fiyatlarında artışa yol açtı. Yaz aylarında, üretici ve tüketici fiyatları artışı etkili oldu. Buna rağmen büyük merkez bankaları, yine yaz aylarında enflasyonu geçici olarak gördü ve arz yanlısı etkilerin sona ermesi ile enflasyonun 2021 sonunda düşüşe geçeceğini öngördü. Ancak sonbahara geldiğimizde, arz yanlısı etkiler azalmak bir yana tam tersine sıkıntıları artırdı. Arz yanlısı sıkıntılara yüksek talep, ücret artışları ve enerji fiyatlarındaki sert yükselişler eklendi. Böylece enflasyon, 2021 sonunda gelişmiş ülkelerde uzun yıllar görülmeyen yüksek seviyelere ulaştı. Geçici görülen enflasyon, kalıcı hâle geldi. Büyük merkez bankaları da enflasyonu kalıcı görmeye başladı ve para politikaları da değişim sürecine girdi. Para politikalarındaki değişim, pandemi sonrası başlatılan parasal genişlemelerin sona erdirilmesi ve kademeli olarak normalleşme sağlanmasıdır. Normalleşme, çok düşük faiz oranlarının artışı ve genişleyen merkez bankaları bilançolarının küçültülmesi olacak. Para politikalarındaki değişimin, dünya ekonomisi ve ticareti üzerindeki etkisi de bu çerçevede büyük önem kazandı.
Para politikalarındaki değişime, ilk olarak ABD Merkez Bankası FED başladı. FED, parasal genişlemeyi 2022 yılı Mart ayında sona erdirecek. Ardından 2022 yılında üç faiz artışı yapması bekleniyor. Faiz artışları muhtemelen Mayıs, Temmuz ve sonbahar aylarından birinde olacak. Böylece politika faizi, yüzde 1,0'e yükselecek. İngiltere Merkez Bankası, 2021 yılı Aralık ayında ilk faiz artışını gerçekleştirdi. Yeni yılda da faiz artışlarına devam edecek. Avrupa Merkez Bankası ise şimdilik 2022 yılında sadece parasal genişlemeyi azaltmayı planlıyor. Faiz artışı beklemiyor. Japonya Merkez Bankası, 2022 yılında da genişlemeye devam edecek. Gelişen ülke merkez bankaları da faiz artışlarına, 2022 yılı boyunca devam edecek.
Büyük merkez bankalarının 2022 yılı için açıkladıkları para politikasındaki değişim, öncelikle büyüme tarafında olumsuz bir etki yaratmayacak. Tam tersine soluksuz artan emtia, enerji ve mal fiyatlarını dizginleyerek öngörülebilirliği artıracak. Nitekim fiyat artışlarının devamı hem üreticilerin üretimden uzaklaşmasına hem de tüketicilerin satın alma güçlerini azaltmasına neden oluyordu. Merkez bankaları para politikalarındaki değişim ile bu riskler de azaltılmış olacak. Dünya ticareti de büyüme eğilimini sürdürecek. Çok yüksek fiyatlar, dünya mal ticaretinde de kesintilere yol açmaya başladı. Bu nedenle tüm fiyat artışlarının kontrol altına alınması, 2022 yılı için dünya ticaretini destekleyecek. 2022 yılında muhtemelen daha güçlü bir dolar olacak. Emtia fiyatlarında, yılın ikinci yarısında yüzde 10-15 arasında geri çekilmeler yaşanacak.
Türkiye için dünya ekonomisi ve ticaretindeki büyüme, daha çok önem taşır hâle geldi. Nitekim yeni ekonomi politikası, ihracat odaklı bir hâl aldı. Bu nedenle 2022 yılında dünya ekonomisi ve ticaretinde büyümenin sürmesi, ihracatımız için olumlu olacak. İhracatımızın önündeki risk ise uyguladığımız para politikasının yarattığı yüksek enflasyon, yüksek üretici maliyetleri, daha yüksek piyasa faizleri ve Türk lirasındaki belirsizlikler ve yüksek değer kaybı olacak.