TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı'na Ege Bölgesi İle Devam Edildi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) “Sürdürülebilirlik Eylem Planı" hedefleri doğrultusunda Marmara Bölgesi ile başlattığı “Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı”na Ege Bölgesi ile devam etti. Tüm gün süren eğitim programında katılımcılara, Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik süreçlerine ilişkin bilgi verildi.
"TİM Sürdürülebilirlik Eylem Planı" hedefleri doğrultusunda geçtiğimiz şubat ayında “Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı”nı Marmara Bölgesi ile başlatan Türkiye İhracat Meclisi (TİM), eğitim programlarına Ege Bölgesi ile devam etti. Nasıl Bir Ekonomi gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar moderatörlüğünde çevrim içi olarak düzenlenen açılış programına TİM Başkanımız Mustafa Gültepe, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi katıldı. Açılış konuşmalarından sonra eğitim programına katılan katılımcılara, Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik süreçlerine ilişkin bilgi verildi.
“İçinde fırsatları ve riskleri barındıran kritik bir dönüşüm sürecine girmiş bulunuyoruz”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanımız Mustafa Gültepe, gün boyu sürecek olan toplantıda sadece ihracatı değil, Türkiye'nin ve dünyanın geleceğini de konuşacaklarını belirtti. Dünya kaynaklarının sınırlı olduğunu hatırlatan Gültepe, son yıllarda bu konuda önemli adımlar atıldığına dikkati çekti. Paris İklim Anlaşması'nın tüm dünya için önemli bir referans olduğunu vurgulayan Gültepe, “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat ile 2050'de sıfır karbon hedefine odaklandı. Ülkemiz 2053 için karbon sıfır hedefini belirledi. Özetle yeni bir yolun başındayız. İçinde fırsatları ve riskleri barındıran kritik bir dönüşüm sürecine girmiş bulunuyoruz” dedi.
“Süreci fırsata çevirmek bizim elimizde”
Toplam ihracatlarının yüzde 42'sini AB ülkeleri olmak üzere yüzde 55'ini Avrupa'ya yaptıklarını bildiren Gültepe, bu nedenle 'Yeşil Mutabakat'a uyumun ihracat noktasında büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Bu büyük pazardaki gücü korumaları ve artırmaları için hızlı hareket etmelerinin gerektiğini söyleyen Gültepe, “Özellikle bazı sektörler için zaman hızla daralıyor. Çimento, elektrik, alüminyum, demir, çelik ve gübre gibi 5 öncelikli sektörün ithalatına 2026'dan itibaren sınırda karbon vergisi yükümlülüğü getirilecek. Sonraki yıllarda diğer sektörler için de aynı uygulama başlayacak. Süreci fırsata çevirmek bizim elimizde. Karbon vergisi olarak ödeyeceğimiz bedeli sürdürülebilir üretim kapasitemizi geliştirmek için kullanabiliriz” diye konuştu.
Mustafa Gültepe, sürdürülebilirlik konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı
TİM olarak bu bilinçle çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Gültepe, şöyle devam etti:
'Dünyayı tüketmeden dünya için üretmek' mottosuyla Sürdürülebilirlik Eylem Planımızı bir buçuk yıl önce kamuoyu ile paylaştık. TİM Sürdürülebilirlik Bilim Komitemizi ve Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Komitemizi kurduk. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni imzaladık. İhracatçı Birliklerimizle IPA kapsamında projeler geliştiriyoruz. Ticaret Bakanlığımızın Yeşil Mutabakat ile ilgili oluşturduğu ihtisas çalışma gruplarında yer alıyor ve çalışmalara aktif destek veriyoruz. 12'inci Kalkınma Planı hazırlıkları kapsamında özel ihtisas komisyonu çalışma gruplarına katkı sağlıyoruz. Ölçümleme çalışmalarımızı yaygınlaştırıyoruz. Alo TİM Yeşil Hattımızı oluşturduk. Dijital Mentorluk ve Eğitim Programlarımızla ihracatçılarımıza değer katıyoruz. İhracatçılarımıza sera gazı hesaplama eğitimleri veriyoruz. Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı'nı da yine bu kapsamda yürütüyoruz.
Eğitim programlarının ilkini, Marmara Bölgesi için geniş bir katılımla gerçekleştirdiklerini, ikincisinin ise Ege Bölgesi'ndeki ihracatçılar için düzenlendiğini belirten Mustafa Gültepe, “TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği Eğitim Programı”nın önümüzdeki aylarda diğer beş bölge ile devam edeceğini sözlerine ekledi.
Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu: “Önümüzdeki en acil gündem maddesi Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması”
Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ise sürdürülebilir kalkınma hedeflerini hayata geçirmenin artık bir seferberlik halini aldığını, sanayi devriminin yeni bir evresinin yaşandığını söyledi. Türkiye'nin de bunu gözetecek bir şekilde sanayisini, ihracatını yeniden yapılandırmanın yol haritasını çizdiğini belirten Tuzcu, "Artık ülkelerin, dünyanın büyüme perspektifleri, özellikle yeşil dönüşümün prensipleri etrafında yeniden tanımlanmak zorunda" dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın "kapsamlı yatay ve sektörel stratejiler" barındırdığını dile getiren Tuzcu, şöyle konuştu:
"Şu anda önümüzdeki en acil gündem maddesi Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM). Bu mekanizmayla AB, enerji yoğun sektörlerde uygulamakta olduğu karbon ücretini dış ticaret partnerlerine de genişletmek istiyor. Bir anlamda da tabii ki kendi rekabetçiliğini, firmalarının rekabetçiliğini muhafaza etmeye çalışıyor. Sınırda Karbon Düzenlemesi taslağı hakkında üçlü mekanizma uzlaşı sağladı. Bu uzlaşıya göre, Ekim 2023'te artık demir çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleriyle bunlar içinde belirlenecek alt ürün gruplarında raporlama yükümlülüğü başlıyor. 3 yıllık bu geçiş döneminde artık mekanizmada raporlamaya başlanacak. 2026 yılından itibaren de bu raporlama bir mali yükümlülüğe dönüşecek."
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı: “Bizim ulusal eylem planımız da kapsayıcı”
Programın açılışında konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı da iklim değişikliğinin çevreyle ilgili olmanın ötesinde büyüme modeli, yaşam tarzı ve ticareti de doğrudan etkileyen bir konu haline geldiğine işaret etti. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sadece çevre, ticaretle ilgili olmadığını belirten Kaymakcı, bunun üretimden ulaştırmaya, finansmandan tüketiciye kadar her alanı kapsadığını söyledi.
Kaymakcı, Türkiye'nin emisyon ticaret sistemi, SKDM gibi önlemleri almaya başladığını, ulusal eylem planı çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirerek şunları kaydetti:
"Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın kapsayıcılığı kadar bizim ulusal eylem planımız da kapsayıcı. Belirlenen 9 ana alan, hedefler ve atılacak adımlar doğru adımlar. Tabii bunun uygulanması çok önemli. Uygulanmasının ülkemize, sektörlere getireceği yükler de var. Bu dönüşüm kolay bir dönüşüm olmayacak. Dolayısıyla bu çerçevede önemli hazırlıklar yapılması da gerekiyor. Bu çerçevede Gümrük Birliği Ortaklık Komitemiz, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın ülkemize yansımalarını ele alıyor ama bir de Türkiye AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu mekanizması oluşturduk. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın öncülüğünde Avrupa Birliği Komisyonu ile şu ana kadar iki bakan komiser düzeyinde toplantı yapıldı. Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum konusunda şu anda oldukça önemli adımlar atıyor ve sürecin içinde."
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi: Kaynaklarımızın Avrupa'ya vergi olarak ödenmemesi için gerekli çalışmaların hızla yapılması gerekiyor
Eskinazi, iklim krizinin tüm insanlığı etkileyen bir konu olduğunun anlaşılması ile sürdürülebilirliğin günümüzde tüm sektörlerin en önemli gündemi haline geldiğini ifade etti. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sınırda karbon vergisi gibi uygulamalar ile başta demir-çelik, kimya, otomotiv, tekstil olmak üzere birçok sektörün ihracatının ve rekabet gücünün etkileneceğini hatırlatan Eskinazi şöyle devam etti:
“Ayrıca yapılan çalışmalar ve değerlendirmeler Türkiye'nin sınırda karbon vergisi düzenlemesinde en fazla etkilenecek ilk 5 ülke arasında yer aldığını gösteriyor. AB tarafından sınırda karbon vergisi uygulamasının başlangıç tarihi 1 Ekim 2023 tarihi olarak açıklandı. Kaynaklarımızın Avrupa'ya vergi olarak ödenmemesi için gerekli çalışmaların hızla yapılması ve firmalarımızın süreçlerinin uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Dolayısı ile yenilenebilir enerjiye geçiş, atık yönetimi ve geri dönüşüm konuları başta olmak üzere firmalarımızın yeşil dönüşüm sürecini desteklememiz gerekiyor.”
Katılımcılara, Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik süreçlerine ilişkin bilgi verildi
Açılış konuşmalarından sonra başlayan ve gün boyu süren eğitim programında Bakanlıkların çevre ve iklim değişikliği alanında uygulama ve destek programları paylaşıldı. Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “İşletmeler için Sıfır Atık Uygulamaları”, Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. tarafından “Yenilebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G)”, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Sürdürülebilir Tarım”, Ticaret Bakanlığı tarafından “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”, ve son olarak Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından “Uluslararası Finansman ve Birlik Programları”na yönelik paylaşımlarda bulunuldu.
Eğitim Programı'nda “İyi Uygulama Örnekleri” de paylaşıldı. İlgili panelde tekstil, demir, kimya, otomotiv, gıda ve zeytinyağı sektörlerinden sürdürülebilirlik alanında başarılı uygulamaları olan firmaların bilgi, deneyim ve tecrübeleri katılımcılara aktarıldı. AB tarafından hayata geçirilecek olan sınırda karbon düzenleme mekanizmasıyla önemi daha da artacak olan firmaların sera gazı salımlarına yönelik olarak Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürlüğü tarafından “İhracatçı Firmalar için Sera Gazı Hesaplaması” konulu bir sunum gerçekleştirildi.
Ardından “İklim Değişikliğine Uyum Konusunda Kurumsal Kapasitenin Arttırılması” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Bölgeye özgü dinamiklere ve gerekliliklere göre kurgulanan TİM Bölgesel Sürdürülebilirlik Ege Eğitim Programı'nın son bölümünde ise, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Yeşil Büyüme Politikaları Birim Başkanı Sena Gürsoy tarafından “İzmir Bölgesinde Endüstriyel Simbiyoz”, Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı tarafından ise “Yeşil Enerji ve Sürdürülebilirlik” konularında güncel gelişmeler paylaşıldı.