İhracat Ailesi İzmir'de Bir Araya Geldi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), bölge ekonomisinin dinamiklerini değerlendirmek ve ihracattaki payını artırmak amacıyla Bölgesel İhracat Buluşmaları etkinliklerinin ilkini İzmir'de düzenledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Bölgesel İhracat Buluşmaları etkinliklerinin ilkini Ege İhracatçı Birliklerinin (EİB) ev sahipliğinde İzmir'de gerçekleştirdi. Programa TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM Yönetim Kurulu Üyeleri ve delegelerinin yanı sıra, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Birlik Başkanları ve İzmirli ihracatçı firmaların temsilcileri katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, üretim ve ihracatın ülke ekonomisinin lokomotifi olduğu söyledi. Türkiye'yi ihracatta dünyanın ilk 10 ülkesi arasına çıkarmak istediklerini belirten Gültepe, “Yeni dönemde bütün çalışmalarımızı, oyun planlarımızı ve stratejilerimizi bu hedef doğrultusunda yapıyoruz.” dedi.
“Türkiye'nin potansiyeline, ihracatçımızın gücüne baktığımızda daha fazlasını da yapabiliriz”
Gültepe, 2023'te küresel talepteki daralmanın olumsuz etkilerini hissettiklerini ve 2024'te rekabetçilikle ilgili ciddi sorunlar yaşadıklarını kaydederek, “Yine de her iki yılı artıda tamamlamayı başardık. 2024'te yüzde 2,5 artıdayız. Geçen yıl, 262 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat değerine ulaştık. Küresel ihracattaki payımızı yüzde 1,08'e çıkardık. Yüzde 2,5'lik artışta özellikle otomotiv, çelik ve savunma sanayi gibi sektörlerimizin katkısının altını çizmem gerekiyor. Mal ihracatı yapan 26 sektörümüzden 13'ü artı, 13'ü eksi yazdı. Hizmet ihracatımız son yıllarda hızlı bir artış trendi izliyor. Bu yılı da inşallah hedefin üzerinde bir rakamla tamamlayacağız.” diye konuştu.
Bu yıla 280 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başladıklarını dile getiren Gültepe, şöyle devam etti:
“Yani bu yıl ihracatımızı yaklaşık yüzde 7 artırmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin potansiyeline, ihracatçımızın gücüne baktığımızda daha fazlasını da yapabiliriz. Ama yakın coğrafyamızda jeopolitik riskler devam ediyor. Kuzeyimizde, Ukrayna'da üç yıldır savaş var. Güneyde İsrail'in saldırıları devam ediyor. Suriye'de iç savaş sona erdi ama istikrarlı bir döneme geçiş zaman alacak. Bu ülkedeki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. En büyük ihracat pazarlarımızdan ABD'de Donald Trump, 20 Ocak'ta ikinci kez başkanlık koltuğuna oturacak. Tüm bu gelişmelerin 2025'teki ihracatımıza olumlu ya da olumsuz yansımaları olacak. Küresel konjonktürün yanında içerideki gelişmeleri de yakından takip edeceğiz.”
“Finansmana ulaşmada bir problem yok”
Gültepe, 2025'te kur ile enflasyonun paralel hareket etmesi gerektiğini belirterek, üretim ve ihracatı destekleyecek politikaların hızla devreye alınması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde üretim ve ihracatlarının sürdürülebilir olma özelliğini kaybedeceğini vurgulayan Gültepe, “Türkiye'de şu anda üretim enflasyonu yok, tüketim enflasyonu var. Tüketim enflasyonunun da etkileri, üretim tarafına yansıyor. Son dönemlerde bir finans problemi vardı ama bu problemlerin çoğunu aştık. Finansmana ulaşmada bir problem yok. En büyük problemimiz, faizlerin yüksek olması. En azından faiz indirimi başladı.” şeklinde konuştu.
İhracatı artırmak için çalışmalara yoğun bir şekilde devam edeceklerini vurgulayan Gültepe, “Bu yıl ve gelecek yıl için bakanlıklarla serbest ticaret anlaşmalarına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Şu anda Avrupa sıkıntılı bir süreçte olduğu için Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu'dan daha fazla pay almamız şart. İhracatımızı bu yıl 280 milyar dolara, ardından 300 milyar dolara çıkarmak için Avrupa pazarındaki konumumuzu muhafaza ederek diğer pazarlarda etkinliğimizi artırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Bölgesel asgari ücreti tartışmamız gerektiğini düşünüyorum”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise etkinlikte yaptığı konuşmada artan maliyetler nedeniyle rakipleriyle rekabet edemediklerini ifade etti.
Bu durumun en belirgin sonucunun, konkordato başvurularında görülen tarihi artış olduğunu belirten Eskinazi, sözlerine şöyle devam etti:
“Üretim düşüşü, şirket kapanmaları, konkordatoları artırdı. İhracatımızın düşmesiyle kapasite kullanım oranımız yüzde 84'lerden yüzde 77 seviyelerine gerilemiş durumda. Hazır giyim ve tekstil sektörü bundan yaklaşık 2 yıl öncesinde 1,2 milyon kişiye istihdam sağlıyordu. Bizim tahminimize göre kayıp 300 binden fazla. Aynı dönemde sanayi istihdamındaki toplam kayıp 500 bin kişi. Yani, sanayide istihdam edilip ayrılan ya da işsiz kalan her 2 çalışandan 1'i tekstil ve konfeksiyon sektöründen ayrılmış. Bildiğiniz üzere asgari ücret 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Bölgesel asgari ücreti tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Rakip ülkelerle kıyaslandığında son dönemde artan maliyetlerimiz nedeniyle rakiplerimize göre yüzde 40-50 daha pahalıyız.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından program, delegelerden gelen soruların yanıtlanmasıyla devam etti. Son bölümde ise ihracatçılara yönelik finansman desteği konularında bilgi verildi.